misel etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
misel etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1 Ağustos 2016 Pazartesi

Bal Mantarı (Armillaria Mellea-Honey Fungus)

Latince adıyla Armillaria genus olarak bilinen ve ülkemizde sadece mantar yetiştiricilerinin bildiği ama yetiştiricilerin nasıl yetiştirilir hakkında bir bilgi sahibi olmadıkları bal mantarı sınıfına dahil birçok mantar türü bulunuyor. Bilim insanlarının son yıllarda ne kadar geniş alana yayılabildiğini keşfettikleri bal mantarı, artık dünyanın en büyük canlı organizması olarak  kabul ediliyor. 4 kilometre çapında bir alana yayılan bal mantarı, yoğunlukla ABD’nin Oregon bölgesinde Blue Mountains dağlarında bulunuyor. Bu mantarlar koloni oluşturarak etraflarındaki ağaçları ve odunsu bitkileri öldürüyor.

Yer üstünde görülen sarımsı kahverengimsi topaklar aslında çok daha büyük organizmaların meyvesi. Yer altında ise siyah ayakkabı bağı şeklinde uzantılar, üzerine yerleşip beslenecekleri yeni bitkiler bulmak için geniş bir alanda ağ oluşturuyorlar. 1998’de ABD Orman Hizmetleri’nden bir ekip, Oregon’un doğusunda Malheur Milli Parkı’ndaki ağaçların neden kuruduğunu araştırmaya koyuldu. Kuruyan ağaçlardan alınan örnekler hemen hemen hepsinin bal mantarı istilasına uğradığını gösterdi. Bu sınıfa ait mantarlar genetik olarak benzer olduğu için birleşip bir tek gövde oluşturabildikleri görüldü. Kuruyan 112 ağacın 61’inde bulunan mantarların aynı organizmadan yayıldığı ve bu mantarların 1900 ila 8650 yaşında olduğu tespit edildi.

Tirmit Mantarı (Lactarius Volemus)

Tirmik mantarı ağaç meşçerelerinde özellikle kayın ormanlarında ve sınırlarında, bazen çam meşçerelerinde gelişir. Gençken yumuşak, beyaz, olgunlukta sünger gibi, katı ve açık sarıdır, daha sonra yavaş yavaş kahverengi lekelilik kazanır. Şapka ile aynı renkte veya birazcık daha açık, şapka tarafındaki birkaç santimetrelik kısımda sarımsı, diğer kısımlarında kırmızımtırak kahverengi renktedir.

Şapka

5-15 cm kadar büyüklükte, kuru ve et gibidir, hiçbir zaman yapışkan olmaz. Gençken yarım küre şeklinde tümsek olup olgunlaşınca açılır ve derin olmayan huni şekline dönüşür, üst tarafı düzensiz, dalgalı gibi bir hal alır. Kenarı başlangıçta içeri kıvrıktır, daha sonra düzensiz olarak dalgalı olur. Gençken sarımtırak kahverengi olgunlaşınca kırmızımsı kahverengi olan mantarın iki formu vardır: Kırmızı kahverengi tipi, iğne yapraklı ağaç ve kayın ormanlarında yosunlar arasında gelişir, ateş sarısı tipi yalnızca kayın ve meşe ormanlarında bulunur.

Lameller

Gençken sarımsı beyaz turuncu, olgunlaşınca sarı açık kahverengidir, dokunulduğunda kahverengi olur. Bol miktarda beyaz sıvıya sahiptir. Oldukça sık olup sap üzerinde az olarak aşağı devam eder.

Sap

12 cm kadar uzunlukta ve oldukça kalın, sağlamdır. Mum gibi bir örtüsü vardır. Şapka ile aynı renkte veya birazcık daha açık, şapka tarafındaki birkaç santimetrelik kısımda sarımsı, diğer kısımlarında kırmızımtırak kahverengi renktedir.


Etli Kısım

Gençken yumuşak, beyaz, olgunlukta sünger gibi, katı ve açık sarıdır, daha sonra yavaş yavaş kahverengi lekelilik kazanır.

Spor İzi

Çok açık kırmızımtırak sarıdır.

Yetişme Yeri ve Zamanı

Temmuz ve Eylül arasında yapraklı ağaç meşçerelerinde bilhassa kayın ormanlarında ve sınırlarında, bazen çam meşçerelerinde gelişir.
Badem gibi latif tadı, balık gibi kokusu vardır. Kolay tanınabilen bir mantardır, bilhassa bol miktarda çıkarılan beyaz sıvısı ile iyi ayırt edilebilir, bu sıvı çok lezzetlidir, renk değiştirmez ve balık kokusundadır. Taze mantar kesildiği zaman bol miktarda beyaz sıvısı akar, halbuki kuru ve yaşlı numunelerde bu özellik yoktur, yani yaşlı mantar numuneleri beyaz sıvıdan yoksundur.
Salamura edilmiş balık gibi olan kokusu, mantar numuneleri öldükçe artar. Yenilebilen iyi bir mantardır, hatta çiğ olarak bile emniyetle yenebilir. Tuzlanıp baharatla muamele edildiği, sıcak yağda kızartıldığı zaman çok lezzetli olur. Kızartılırken lamelleri yukarı gelecek şekilde tavaya konulmalıdır. Çorbalar için de iyidir. Bununla beraber, tadı çok acı olan ve şapkasının ortasında konik bir çıkıntı bulunan Lactarius rufus ile karıştırılmamalıdır, bu mantar zehirli değildir fakat yenmesi lezzet bakımından tavsiye edilmez. Bir lezzet denemesi yapmak üzere latif olduğundan emin olmak için küçük bir parça çiğ olarak tadılabilir.

Çörek Mantarı (Boletus Edulis)

Bu yazımızda sizlere daha ülkemizde rastlamadığımız ve dolayısı ile mutfaklarımızda görmediğimiz çörek mantarını tanıtacağız. Çörek Mantarı (Boletus edulis), Boletaceae familyasındandır. Bolet latincede “üstün mantar”, edulis’te “yenebilen” anlamındadır. En beğenilen mantarlardan biridir. Ülkemizde henüz yetiştiriciliği yapılamayan bu mantar türü, özellikle Fransa mutfağında çok kullanılmaktadır.

Bolet Mantarının Yetişme Yeri ve Zamanı

Hazirandan Ağustosa ve Eylülden Kasıma kadar yapraklı ağaçlardan meşe, huş, bilhassa kayın, iğne yapraklılardan çam, bilhassa genç ladin meşçereleri altında ve çevresinde, oldukça asit karakterde topraklarda, ormandaki yol kenarlarında, orman sınırı boyunca, yaprak çürüntüsü üzerinde ekseriyetle çok sayıda bazen tek tek görülür. Hoş kokusu ve fındık gibi, mülayim, hoş ve lezzetli tadı ile yenilebilen en iyi mantarlardan biridir. Kurutularak veya yağ içinde saklanabilir.
Bolet Mantarı, akşam hava karardığında büyüme sürecine girer ve sabah güneş doğduğunda büyümesi durur. Bu mantar ortalama sekiz saatte büyür, bu gün kesim yapılan yerde yarın sabah tekrar yetişir. Boletlerin büyümesinde Ay’ın etkisi büyüktür. Ay’ın ilk ay döneminde başlarlar büyümeye, dolunayda en büyük hallerine gelirler.