istiridye mantarı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
istiridye mantarı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Ocak 2017 Pazartesi

Mühendisliği Bırakıp Mantar Yetiştiriciliğine Başladı.

İstiridye mantarı yetiştiriciliği, Türkiye'de yeni gelişen ve pazar payı açık bir sektör. Yatırım için çok yüksek miktarda paralara gerek yok.  Yalova'nın Çiftlikköy ilçesinde, bir süre özel sektörde çalıştıktan sonra mesleğini bırakan 33 yaşındaki endüstri mühendisi, istiridye mantarı üreticisi oldu.



Gazi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü mezunu Mehmet Demiroğlu, daha önce özel sektörde proje danışmanlığı yaptığını, satış pazarlama bölümünde de yönetici olarak çalıştığını belirtti. Demiroğlu, yaklaşık bir yıl öncede kendi işini yapma noktasında bir karar aldığını ifade ederek, yaptığı araştırmalar sonucunda istiridye mantarı üretimini, yapabileceği bir iş olarak gördüğünü anlattı. İstiridye mantarının, şapkalı beyaz mantara nazaran ekonomik getirisi daha yüksek. Üretimde toprakla bire bir bağlantımız yok. Mantar kültür ortamında kompost şeklindeki poşetlerde yetişen bir üründür. Üretimden hasada kadar geçen süre 15 ila 21 gündür. Bizi tetikleyen kendi işimizi kurma hevesi oldu. Yalova'yı havası bakımından aşırı uçlar yaşamamasın dan dolayı tercih ettik."

30 Aralık 2016 Cuma

Misel ekimi ve ön gelişme devresi

Ekime hazır hale gelen kompost beklemeden ekim yapılır. Ekimde , buğday ,çavdar, mısır v.b. hububat denelerine sardırılmış tohumluk misel kullanılır. ekimden maksat, tohumluk miselin kompost içerisine olabildiğince homojen bir şekilde yayılması, karıştırılmasıdır. Bir ton kompost için 5-7 kg arasında veya 8- 10 lt misel kullanılır . misel daha düşük dozlarda ekilirse gelişme süresi uzamakta ve rakip ve istenmeyen organizmaların kompost içerisinde çoğalma riski artmaktadır. Tersine yüksek dozda ekim yapıldığında ise maliyeti artırıcı etkenle birlikte misel gelişmesi sırasında istenmeyen ölçüde sıcaklık yükselmesi olabilir.
Kompost iyi bir besin ortamı olduğundan her türlü mikrobial bulaşmaya karşı duyarlıdır. Bu nedenle ekimde çalışanların hijyen şartlarına büyük ölçüde özen göstermeleri , ekimde kullanacakları alet ve ekipmanların temiz olmasına dikkat etmeleri gerekir .
Ekim elle veya makine ile yapıla bilinir. Tohumluk misel kompost a homojen bir şekilde karıştırılır ve kasa,naylon torba veya ranzalara yerleştirilir. Ekimi yapılan kompost hafifçe bastırılarak düzeltilir odalara yerleştirilen kompost üzerine kağıt veya ince naylon örtü ile örtülerek hem muhtemel bulaşmalara karşı hem de yüzey kurumalarına karşı tedbir alınmış olur. Bulaşmalara karşı ayrıca %1 lik formalin ve %0.1 DDVP ile oda haftada bir ilaçlanmalıdır. Ara sıra su pülvarize edilerek örtü kağıtlarının nemli kalması sağlanır . Bu devrede kapı ve havalandırmalar kapalı tutulur yalnız ısı ayarlamalarında havalandırmalar kullanılır, oda ve kompost sıcaklığının 28 C nin üzerin çıkmamasına özen gösterilir.
Gelişme dönemi için en uygun sıcaklık oda içi 23 C kompost 25 C oda içi nem %80-90 de miseller 13 –15 günde kompost u tamamen sarar ve ortama mantar kokusu yayılmaya başlar. Bu süre zarfında misel gelişmez ise bunun nedenlerini söyle sıralayabiliriz.
- Kompost aşırı ıslak yada kurudur.
- Kompost sıcaklığı 30 C yi aşmıştır
- Kompost besin maddelerince fakirdir.
- Kompost hazırlanması ve pastörizasyonu iyi yapılmamıştır.
- PH uygun değildir
- Hastalık yada zararlılarla bulaşma vardır.

Mantar yetiştirerek köyden kente göçe "dur" dedi

Ekime hazır hale gelen kompost beklemeden ekim yapılır. Ekimde , buğday ,çavdar, mısır v.b. hububat denelerine sardırılmış tohumluk misel kullanılır. ekimden maksat, tohumluk miselin kompost içerisine olabildiğince homojen bir şekilde yayılması, karıştırılmasıdır. Bir ton kompost için 5-7 kg arasında veya 8- 10 lt misel kullanılır . misel daha düşük dozlarda ekilirse gelişme süresi uzamakta ve rakip ve istenmeyen organizmaların kompost içerisinde çoğalma riski artmaktadır. Tersine yüksek dozda ekim yapıldığında ise maliyeti artırıcı etkenle birlikte misel gelişmesi sırasında istenmeyen ölçüde sıcaklık yükselmesi olabilir.
Kompost iyi bir besin ortamı olduğundan her türlü mikrobial bulaşmaya karşı duyarlıdır. Bu nedenle ekimde çalışanların hijyen şartlarına büyük ölçüde özen göstermeleri , ekimde kullanacakları alet ve ekipmanların temiz olmasına dikkat etmeleri gerekir .
Ekim elle veya makine ile yapıla bilinir. Tohumluk misel kompost a homojen bir şekilde karıştırılır ve kasa,naylon torba veya ranzalara yerleştirilir. Ekimi yapılan kompost hafifçe bastırılarak düzeltilir odalara yerleştirilen kompost üzerine kağıt veya ince naylon örtü ile örtülerek hem muhtemel bulaşmalara karşı hem de yüzey kurumalarına karşı tedbir alınmış olur. Bulaşmalara karşı ayrıca %1 lik formalin ve %0.1 DDVP ile oda haftada bir ilaçlanmalıdır. Ara sıra su pülvarize edilerek örtü kağıtlarının nemli kalması sağlanır . Bu devrede kapı ve havalandırmalar kapalı tutulur yalnız ısı ayarlamalarında havalandırmalar kullanılır, oda ve kompost sıcaklığının 28 C nin üzerin çıkmamasına özen gösterilir.
Gelişme dönemi için en uygun sıcaklık oda içi 23 C kompost 25 C oda içi nem %80-90 de miseller 13 –15 günde kompost u tamamen sarar ve ortama mantar kokusu yayılmaya başlar. Bu süre zarfında misel gelişmez ise bunun nedenlerini söyle sıralayabiliriz.
- Kompost aşırı ıslak yada kurudur.
- Kompost sıcaklığı 30 C yi aşmıştır
- Kompost besin maddelerince fakirdir.
- Kompost hazırlanması ve pastörizasyonu iyi yapılmamıştır.
- PH uygun değildir
- Hastalık yada zararlılarla bulaşma vardır.

22 Aralık 2016 Perşembe

Mantar üretimini nerelerde yapabilirim?

İstiridye mantarı yetiştiriciliği  yapmak için mutlaka kapalı ortamlara ihtiyaç duyulmaktadır. Bunun için uygun olmak şartı ile daire, dükkan, bodrum katlar, ahırlar kullanılabilir. Bu tür alanlarda yalıtım maliyetleri çadırda istiridye mantarı üretimi yapmaktan daha pahalı olmaktadır. Mantarhanelerde yapılan istiridye mantarı üretiminde enerji sarfiyatı kullanılan ekipmanlara göre %10 artabilir. Ancak binalara oranla daha fazla verim alınabilmektedir. Bunun nedeni olarak yalıtımlı çadır kurulumu yapılırken ekibimiz çadırın daha iyi havalandırılabilmesi için çalışmalar yaparak çadır yönünü belirlemektedir. Sorunuzun cevabı olarak yalıtımlı çadırlarda üretim yapmak en uygun üretim şeklidir diyebiliriz.

14 Aralık 2016 Çarşamba

Dünyada Marka Haline Gelen Porçini Mantarı

Sofralarımıza daha yeni yeni giren ve ülkemizde henüz yetiştiriciliği yapılamayan Porçini mantarı, halk arasında ayı mantarı, çörek mantarı veya bolet mantarı isimleriyle de bilinmektedir. Ülkemizde yaygın olarak yetişen porçini mantarının etli şapka kısmı, sap kısmından daha koyu renklidir. Islakken parlar ve hafif yapışkandır. Rengi değişken, kestane veya soluk kahverengidir.
Günümüzde mantar yetiştiriciliğinde zirvede olan istiridye mantarını büyük olasılıkla tüketimde geçmesi beklenen porçini mantarı şileliler arasında ‘kıtırdak’ ismi ile biliniyor. Şile’nin yöresel mutfağında büyük öneme sahip olan mantarın tencere yemekleri, tavası, ızgarası, böreği, pidesi yapılıyor. Pek çok farklı mantar türüne ev sahipliği yapan Şile’nin yerli halkı her yıl mantar zamanı aileleriyle birlikte mantar toplamaya çıkıyor. Şile’de toplanan mantarlar talep doğrultusunda tüm Türkiye’ye dağılırken, Şile halkının da yan gelir kaynağı oluyor. Eylül, Ekim ve Kasım aylarında özellikle meşe ağacının altında kendiliğinden yetişen porçini, orman sınırı boyunca gazeller üzerinde genellikle çok sayıda görülüyor. Hoş kokusu ve lezzetli tadı ile yenilebilen en iyi mantarlardan biri olan porçini, kurutularak, konserve veya turşu halinde saklanabiliyor. Porçini, Avrupa restoranlarında porsiyonu 15-20 eurodan satılıyor.
Şile’nin bir diğer ünlü ve lezzetli mantarı ise yörede "gelincik" diye bilinen ‘Sezar’ mantarı. Bölgede kendiliğinden yetişen lezzetli mantarın Sezar adıyla tanınmasının nedeni ise Roma İmparatoru Sezar’ın bu mantarı sadece kendi için toplatıp, halka yasaklatması.

5 Aralık 2016 Pazartesi

İstiridye Mantarı Yatırımcıların Yeni Gözdesi

İstiridye mantarı yetiştiriciliği yatırım yapmak isteyenlerin radarına yeni yeni girmeye başladı. Türkiye'de iki üniversitede mantarcılık bölümü olmasına rağmen fazla bilinmeyen bu sektörü mercek altına aldık. Alaylı olmayıp eğitimini Akdeniz Üniversitesi - Korkuteli Meslek Yüksek Okulu - Mantarcılık Programı'ndan alan mantar üretim teknikeri Mustafa Gürsoy, sorularımızı yanıtladı. İşte A'dan Z'ye merak ettikleriniz...
1- İstiridye Mantarı yetiştiriciliği Türkiye'de yeterince biliniyor mu?
Maalesef yetiştiricilik hakkında büyük bir bilgi eksikliği var ve kulaktan dolma bilgilerle üretim yapılmaya çalışılıyor. Bu da bir çok kişinin bu işe bütün sermayesini yatırıp batmasına neden oluyor. İstiridye mantarı ülkemizin özellikle bazı illerinde üretilmekte ve tanınmaktadır. Antalya-Korkuteli, Denizli, Kocaeli, İstanbul, Ankara gibi illerimizde üretilmekte yine ağırlıklı olarak bu illerde pazarlanmaktadır. Ancak hem üretim hem de tüketim açısından tam olarak tanındığını söyleyemem.
2- Mantar yetiştiriciliği için üniversite okudunuz. Bu süreci bize anlatır mısınız?
Sektöre ilk olarak ağabeyim olan Halit Gürsoy ile 2011 yılının mayıs ayında bir tanıdığımız vasıtası ile kültür mantarı üretim yeri devralarak başladık. Ancak devraldıktan sonra kültür mantarının üretiminin çok zor ve zahmetli olduğunu gördük. O zamanlar yeni yeni ismi duyulmaya başlayan istiridye mantarı üretimine biz de merak salıp üretim konusunda araştırmalar yaptık. O sıralar İstanbul'da bulunan bir firma ile görüştük ancak gerek tavırları olsun gerek şartları olsun bize sorun çıkaracağını anladık. Biz de 2011 yılının temmuz ayında ilk kompost dediğimiz mantar üretimin ham maddesi olan karışımı kendimiz yapıp üretime başladık. Malumunuz o zamanlar Türkiye'de bu sektör yeni ortaya çıkmaya başladığından dolayı çok büyük bir bilgi eksikliği ve bilgi kirliliği vardı. İlk yaptığımız kompostlar kısmen tutup birazda verim almaya başlayınca işi büyütmeye karar verdik. 500 m² yerde üretim için pastörize fırın ve 2 adet oda ile üretime başladık ancak yüksek tonajlı üretimde problemler yaşadık. Ve sektörde hali hazırda olan kişilerin de bileceği üzere yeşil küf dediğimiz problemle yaklaşık 1 yıl boyunca uğraşmak zorunda kaldık. Ardından bu işin böyle yürümeyeceğine karar verip üniversite sınavına girerek Korkuteli Meslek Yüksek Okulu Mantarcılık Programını kazandım. Eğitimim sırasında birçok konuda eksiklerimin olduğunun farkına vardım ve eğitim gördüğüm iki yıl boyunca gerek kendi yaptığım araştırmalar gerekse üniversitede aldığım dersler vasıtası ile bilgi eksiğimi giderdim. Üniversite bittikten sonra büyük oranda problemleri halletmiş olarak üretime devam etmekteyiz. Tabii bu konuda üniversitedeki hacalarım; Yrd. Doç.Dr. Halil Demir, Öğr.Gör. Nurhan Öztürk ve Yrd. Doç. Dr. İlker Sönmez gibi öğretmenlerimin bende emeği büyüktür.
3- İstanbul'un göbeğinde üretim yapıyorsunuz. Neden ormanlık bir alanda değil de, kent merkezinde üretim yapıyorsunuz?Şehir merkezinde üretim yapmamızın sebebi ulaşım imkanlarının bol olması hammadde tedariki ve üretim esnasında yaşanabilecek aksaklıklarda tesis için gerekli ihtiyaçların hızlı bir şekilde temin edilebilmesidir. Ayrıca üretmiş olduğumuz ürünün satış ve pazarlanmasının kolay olmasını da dahil edebiliriz. Ormanlık alan olmamasının nedeni ise hem açık alanda iklimsel şartların sağlanamaması hem de sürekli üretim döngüsünde çıkaracağı büyük problemlerdir. Ayrıca açık alan yada ormanlık arazi gibi ortamlarda sadece ilkbahar ve sonbahar mevsimlerinde üretim yapılabileceği gibi mantar için hayati önem taşıyan hijyen koşullarının yerine getirilmesi konusunda da büyük problemlere neden olur. Kapalı üretim odalarında tam otomasyon sistemi ile yılın 12 ayında üretim yapılabilir ve hijyen koşulları rahatlıkla sağlanabilmektedir.
4- Kompost hazırlanırken nelere dikkat edilmeli. Her kompost aynı verimi veriyor mu?
Kompost hazırlanırken dikkat edilmesi gereken hususlar;
- Hijyen şartlarının iyi sağlanması,
- Kompostta kullanılacak hammadde materyallerinin iyi seçilmesi,
- Kompostun iyi pastörize edilmesi ve paketleme esnasında sıcaklığın sabit tutulması
Kompostların verimine gelince, içerisinde kullanılacak materyallerin (talaş,pamuk,saman,kireç,alçı,kepek) miktarlarının iyi ayarlaması gerekmektedir. Ancak şunu belirtmekte fayda var; pamuktan yapılan kompostlar kimyasallarla sterilize edildiği için sağlık açısından risk taşımaktadır.
Üretim yapmak isteyenlere tavsiyem talaş ve samanın pastörize edilmesiyle (buhar ya da haşlama ile zararlı mikro organizmaların yok edilmesi) oluşturulacak kompost kullanılmalıdır.
Verim olayına gelince kompost içerisindeki kuru madde miktarına bağlı olarak; yüzde 100 samandan yapılan kompost yüzde 13-17 arası, yüzde 100 pamuktan yapılan kompost yüzde 15-18 arası, yüzde 50 Talaş - yüzde 50 samandan yapılan kompost yüzde 23-28 arası verim vermektedir. Tabii bu rakamlara iklim şartlarının iyi sağlanması halinde yüzde 3-5 arası artış olabileceğini unutmamalıyız.
Bizim hazırlamış olduğumuz kompost yüzde 50 kayın talaşı - yüzde 50 saman ve buharda pastörize edilerek ve hiç bir kimyasal madde kullanmadan verim oranı yüzde 25-28 gibi oranlara ulaşmaktadır.Bu karışımlardan bahsederken birçok 'kompost üreticisiyim' diye ortada gezenlerin itirazı olacaktır. Bu da çok normal benim için, çünkü onlar sadece kompost satma peşindedirler. Olaya bu şekilde bakıldığında üreticiler mağdur olmaktadırlar.
Ayrıca hazırlamış olduğum yeni formül sayesinde verim oranını yüzde 35 seviyelerine çıkarmak için AR-GE çalışmalarıma devam etmekteyim. Ve AR-GE faaliyetleri içerisinde şu an 6 farklı kompost kombinasyonu denemesi yapıp tamamında yüzde 100 başarı sağlamış durumdayım .Bundan sonraki süreç verim oranlarının ne düzeyde olacağı ve ürünün besin değerlerini nasıl daha üst seviyelere çekebilirim olacaktır.
5- İstiridye mantarının piyasadaki alıcıları genelde kimler? Dünyaya da satış yapıyor musunuz?
Şu an biz İstanbul piyasasında pazarda satış yapan esnaflara toptan satan kişilere veriyoruz. Satış sırasında dökme olarak tabir ettiğimiz ürünlerin kasalar içerisinde satıcıya sunulması şeklinde oluyor. Ancak istanbul'un şu anki satış rakamlarına bakarak söyleyebileceğim şey günlük ihtiyacın 5 bin kg civarlarında olmasına karşın diğer şehirlerden gelen ve istanbul'da üretim yapanlarıda dahil ettiğimizde günlük pazara sunulan ürün ancak 1 bin kg civarındadır. Buradan da anlaşılacağı üzere daha istanbul'un ihtiyacının bile yüzde 20'si dahi ancak karşılanabilmektedir.
Üstelik iyi bir tanıtım pazarlama organizasyonu yapılarak istanbul'un tüketim miktarı 7 bin 500 kg civarına rahatlıkla çıkarılabileceği unutulmamalıdır. Bu durumdan da anlaşılacağı üzere sadece istanbul'un bile inanılmaz bir potansiyeli var. Kaldı ki Türkiye çapında tanıtım ve pazarlama ile bu rakamlar çok daha üst seviyelere çekilebilir ve müthiş bir pazara sahip olabilir.
Yukarıda da belirttiğim gibi henüz İstanbul'un ihtiyacına dahi yanıt veremediğimizden dolayı yurtdışı ihracat gibi bir düşüncemiz en azından şu an için yok. Ancak istediğimiz büyüklüğe ulaşırsak tabi ki çevre ülkelere ihracat konusunda düşüncelerim var.
6- Türk tüketicilerine tavsiyeleriniz var mı?Tüketecilerimize tavsiyelerimize istiridye mantarının besin yönünden içerdiklerine bakarak başlayalım. İstiridye mantarı sığır ve tavuk etinden sonra en yüksek protein değerine sahip besindir. Ayrıca lifli yapısı sayesinde sığır ve tavuk etinden daha kolay sindirilmesi ve bağırsakları temizleme görevi görmesini de ekleyebiliriz. Ve içermiş olduğu B1, B2 ve C vitaminleri sayesinde insan vucüdunun ihtiyacına büyük katkıda bulunmaktadır. Antioksidan ve antibakteriyeldir. Bununla beraber obezite, diyabet ve yüksek kan şekeri diyetlerine uygundur.'0' kolesterol, düşük sodyum, yağ ve şeker sayesinde çok sağlıklı bir besindir. İçerisinde bulunan lostvanin sayesinde kolesterolü düşürür. Sığır sakatatı olan karaciğer de dahil olmak üzere bütün gıdalardan 5-10 kat fazla bulunan niasin ve yüksek folik asit oranı sayesinde nefrit ve kalp hastaları için tavsiye edilmektedir.
7- İstiridye mantarı üretim tesisi için gerekli olan ekipmanlar nelerdir? Bunun girişimciye maliyeti nedir?
Çadır ve betonarme hazır yapılar da dahil olmak üzere üreticilere tavsiyem 100 m² oda büyüklüğü en ideal ölçüdür. Maliyet açısından ise, çadır olarak yapılacak odalar 100 m² olmak üzere tam otomasyonlu (Karbondioksit, nem ve sıcaklık ölçer) ve sisleme sistemi de dahil olmak üzere 20 bin -25 bin TL arasında. Betonarme olan 100 m² ölçeğinde havalandırma durumuna bağlı olarak 15 bin - 25 bin TL arasında değişmektedir. Üretim yapmak isteyen kişi en az 300 m2 alanla üretime başlamalıdır ki üretim sürecinde hergün ürün alabilmeli ve müşterisine düzenli ürün ulaştırabilmelidir. 300 m² altındaki üretim yerleri hem düzenli gelir sağlamaz hem de tüketicinin isteklerine düzenli bir şekilde cevap veremez.
8- Üretilen ürün talebi karşılıyor mu?
Maalesef bu konuda büyük bir arz/talep dengesizliği söz konusu. İhtiyacın yüzde 20'si ancak karşılanmaktadır.
9- Bu işe girmek isteyenlere tavsiyeleriniz nelerdir?
İstiridye mantarını üretmek isteyen herkesin mutlaka iyi bir araştırma ve pratikte üretim yapmaları gerekmektedir. Küçük miktarda olsa bu hobi kitleri halinde de olabilir.
Üretimin yapılacağı şehirde mutlaka pazar araştırması yapılmalı var olan tanıtım eksikliği giderilmelidir.
Üretim için maliyetler iyi hesaplanıp bütün riskler göz önünde bulunudurulmalıdır.
Kulaktan dolma bilgilere inanılıp yüksek getirisi varmış gibi üretime kara düzen başlanmamalıdır.
Kompost alacağınız üreticiyi iyi seçmelisiniz.
Ve en önemlisi 100 m² odaya 20 ton kompost konur, yüzde 40 verim alınır, aylık geliriniz 4 bin TL olur gibi rakamlara aldanıp üretim yapmaya kalkışmasınlar. Bunlar kompost satmak için verilen abartılı ifadelerden başka bir şey değildir.
10- Mantarcılık bölümünü tercih etmek isteyenlere tavsiyeleriniz nedir?
Türkiye'de mantarcılık bölümünün varlığı yeteri kadar bilinmemektedir. Şu anda Akdeniz Üniversitesi - Korkuteli Meslek Yüksek Okulu ve Kırıkkale Üniversitesi - Kırıkkale Meslek Yüksek Okulu dışında bu bölüm üzerine eğitim veren başka üniversiteler maalesef bulunmamaktadır. Bu bölümü tercih etmek isteyenlere tavsiyem bölümün adının fazla bilinmemesi ve yeteri kadar ilgi duyulmadığı için endişe duyup tercih konusunda tereddüde düşmemeleridir. Çünkü mantar ülkemizde yeni yeni tüketim konusunda ivme kazanmaya başlamıştır. Bu sayede ilerleyen yıllarda ihtiyacı karşılamak için yeni mantar üretim tesisleri kurulması gerekecek ve bu iş konusunda eğitim almış teknikerlere ihtiyaç duyulacaktır. Bu durum mantar üretim teknikeri olan kişiler için aynı zamanda büyük bir fırsat olacaktır. Ayrıca sektöre ne kadar çabuk adım atılırsa deneyim olarak kendisinden sonra gelecek kişilere hem önderlik etmiş olurlar hem de sektörde önemli bir yer edinme şansları olacağı da gözardı edilmemelidir. Üstelik mantarcılık bölümünü tamamlayan kişiler dikey geçiş sınavı (DGS) sayesinde Bahçe Bitkileri, Bahçe Bitkileri Üretimi ve Pazarlaması, Beslenme ve Diyetetik, Bitki Koruma Bitkisel Üretim ve Teknolojileri, Gıda Mühendisliği, Gıda Teknolojisi, Tarla Bitkileri gibi bölümlere geçiş yapıp eğitimlerine devam edebilirler. Görüldüğü üzere bu bölümü tercih edenler piyasa şartlarını iyi takip edip bilgi konusunda sürekli kendilerini geliştirirlerse iyi yerlere gelip iyi kazanç elde edebilirler.


Kütük üzerinde yetiştirilen mantar yüz güldürüyor

Ülkemizde istiridye mantarının yanı sıra kütükde mantar yetiştirciliğinede rağbet oldukça artmakda. Üretimi İstiridye mantarından tamamen farklı olan kütükde yetiştiricilik , yetiştiricilerine oldukça güzel paralar kazandırmakta.
MERSİN (AA) - Mersin'in Erdemli ilçesinde 3 yıldır kütük üzerinde kayın mantarı üretimi yapan Durmuş Ali Saydam, yılda 3 ton üretimi karşılığında 50 bin lira kazanıyor.
Üretici Saydam, gazetecilere yaptığı açıklamada, sosyal ormancılık faaliyetlerini artırmak için Mersin Orman Bölge Müdürlüğünün kültür mantarı yetiştiriciliği projesi kapsamında 60 kütükle üretime başladığını, 3 yılda üretimini 10 katına çıkartmayı başardığını söyledi.
Şu an 600 kütükle ürettiği mantarlara talebin fazla olduğunu vurgulayan Saydam, şöyle konuştu:
"Çiftçilikle uğraşırken yılda 5-10 bin lira gelir elde ederken şimdi kayın mantarından yıl da 50 bin lira kazanıyorum. Kayın mantarının kilogramını 15 liradan satıyorum. 3 yıldır üretimini yaptığım kayın mantarı çok şükür bana çok kazandırıyor. Şu anda yılda 3 ton kayın mantarı üretiyorum. Çok büyük talep var. Kazandığım parayla mahallemizde kendime ait market açtım. Şimdi işlerim çok iyi. Şu anda Mersin'in en çok kayın mantarı üreten kişisiyim. İlçe genelinde 26 mahallede üretim merkezim var. Hedefim, 600 olan kayın mantarı kütük sayısını bine çıkartmak. İnşallah hedefime kısa zamanda ulaşacağım. Yetkililerden, kayın mantarını yurt dışına ihracatı için destek bekliyorum."
Bin 400 rakımdaki taş örme evlerin alt katında ahır olarak kullanılan yerlerde yetiştirilen mantarın ışık almamasının önemli olduğunu belirten Saydam, atıl boş binaların kayın mantarı yetiştiriciliği için en ideal yerler olduğunu dile getirdi.
Aynı köyden İsa Turan da kayın mantarı üreticisi Saydam'ın yardımıyla üretim yapmaya başladığını, evlerinin altındaki ahırı mantarhane olarak kullandığını belirtti.


9 Kasım 2016 Çarşamba

Evinde Mantar Yetiştirip 60 Bin Lira Kazanıyor.

Cennet Kaya Uslu(SAMSUN),  evinin bodrum katında yıllık 13 ton kültür mantarı üreterek, 60 bin liraya yakın gelir sağlıyor. İlkadım ilçesi Kalkancı Mahallesi'nde yaşayan 2 çocuk annesi Cennet Kaya Uslu (28), asgari ücretle çalışan eşine destek olmak için oturdukları binanın bodrum katında kültür mantarı üretmek için araştırma yaptı.
15 BİN LİRA HİBEYLE BAŞLADI.
İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü'nün Mantarcılığı Geliştirme Projesi kapsamında yetkililerden üretim konusunda bilgi alan Uslu, bir yıl önce İlkadım Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'ndan aldığı 15 bin lira hibeyle mantar üretimine başladı.
KOMŞULARINA DA İŞ KAPISI AÇTI
Bir yılda 13 ton üretim yaparak yaklaşık 60 bin lira gelir sağlayan Uslu, üretim dönemlerinde komşularını da istihdam ediyor. Uslu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, evinin altında atıl vaziyetteki bodrum katını mantar üretim tesisi haline dönüştürdüğünü söyledi.

ÜRETİMİ SÜREKLİ ARTIYOR
Bodrum katının 180 metrekare olduğunu belirten Uslu, "İlk üretim alanımız 65 metrekareydi. Yıllık üretim kapasitemiz 13 ton civarında ancak bodrumdaki 65 metrekarelik bölümü de faaliyete kattık. Oradan da ilk ürünlerimizi toplamaya başladık. Bu şekilde devam ederse önümüzdeki yıl kalan 50 metrekarelik alanı da üretime geçireceğim." diye konuştu.

HEM ÇOCUKLARINA BAKIYOR HEM DE ÇALIŞIYOR
Uslu, evine ekonomik destek sağladığı için çok mutlu olduğunu ifade ederek, "Artık bir gelirim var, çok mutluyum. Hem çocuklarımın yanındayım hem de iş yapıyorum. Evim de işim de aynı yerde. 2 kız çocuğum var, çocuklarıma çok rahat bakabiliyorum.
YILLIK GELİRİ 60 BİN LİRA
Aynı zamanda mantar üretimi yaparak gelir kazanabiliyorum" ifadesini kullandı. Kültür mantarının piyasada çok tutulduğuna işaret eden Uslu, "Yıllık 60 bin lira gelir elde ettim. Satış konusunda sorun yaşamıyorum, toptan alıcılarım var. Üretim zamanı komşularımızı da mantar toplamaya çağırıyorum, onlara da günlük kişi başı 50 lira ücret ödüyorum." şeklinde konuştu.

KOMŞULARI DA DESTEK İSTEDİ
Gıda, Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüğü'nün proje koordinatörü Ercan Karaduman, Uslu'ya hem ekonomik hem de teknik destek verdiklerini söyledi. Ev hanımlarının Uslu'yu örnek aldığını belirten Karaduman, "Kadın girişimcimiz sayesinde çevresindeki komşuları da mantar üretimi yapmak için bizden destek istedi. Önümüzdeki aylarda onların da tesis kurmasına yardımcı olacağız. Cennet Hanım, cesareti ve üretimiyle hem evine ekonomik destek hem de çevresine örnek olarak büyük katkı sağladı." değerlendirmesinde bulundu.

24 Ekim 2016 Pazartesi

İşçiliği bırakıp mantar üreticisi oldu.

Günümüzde artık birçok insan kendi işini kurmaya başladı. SAMSUN'un Atakum İlçesi'nde 27 yaşındaki Yunus İpekçioğlu, bir tanıdığının tavsiyesi üzerine yüksek gerilim hattı işçiliğini bırakıp eski bir ahırda istiridye mantarı üretmeye başladı. İpekçioğlu, 1 yılda yaklaşık 10 ton istiridye mantarı üretti.
Samsun'un Atakum İlçesi Kayagüney Mahallesi'nde oturan ve yüksek gerilim hattında işçi olarak çalışan, bekar Yunus İpekçioğlu, bir tanıdığının tavsiyesi üzerine 1 yıl önce istiridye mantarı üretmeye karar verdi. 60 metrekarelik eski bir ahıra içinde talaş olan mantar kompostolarını hazırlayan İpekçioğlu, mantar üretimine başladı. Başarılı olmasının ardından yüksek gerilim hattı işçiliğini bıraktı. İpekçioğlu, 1 yılda yaklaşık 10 ton mantar ürettiğini belirterek şöyle dedi:
"1 ay kuluçka, 1 ay da sarım dönemi oluyor. Ondan sonra hasadı topluyoruz. Mesela koparttığımız mantardan,15 gün sonra yeniden üretim yapabiliyoruz. Ortalama bir hasat döneminde 1.5 ton mantar alıyoruz. İstiridye mantarının toptan satışının kilosu 7-8 liradan, perakende de kilosu 10 liradan satılıyor. Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi öğretim üyesi Prof.Dr. Ümit Serdar hocamızın tavsiyesiyle bu işe başladım. 60 metrekare bir alan için bana yaklaşık 12 bin TL maaliyeti oldu." İpekçioğlu, ürettikleri mantarı genellikle otellere sattıklarını ve toptancılar aracılığıyla İstanbul'a gönderdiklerini dile getirdi.



19 Ekim 2016 Çarşamba

Genç Çiftçiler Mantar Yetiştiriciliğini Sevdi.

Ülkemizde mantar yetiştiriciliği oldukça yaygın olmasına rağmen belirli bir sermayesi olmayan yetiştirici adayları yetiştircilik yapamayorlardı.  TC Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından sunalan genç çifti projesi ülkemizde işsiz gençleri oldukça sevindirdi. Osmaniye’nin Merkez Akyar Köyünde Genç kadın çiftçi 100 metrekarelik alanda mantar yetiştirmeye başladı. Osmaniye’nin Merkez Akyar Köyünde Genç Çiftçi Hibe Projesinden faydalanarak 100 metrekare alanda mantar yetiştirmeye başlayan Genç Kadın Çiftçimiz Zeliha Bozdoğan mantar hasadına başladı. Eylül ayının başında 2 odada toplam 700 kompost katılarak üretime başlanan mantarhanede konusunda uzman teknik ekipler tarafından bakım uygulamaları ve hasat konusunda bilgi verildi.

Kadın çiftçiye sulama, iklimlendirme, hijyen konularında mantarhanede uyulması gereken kurallarla ilgili Mantarhane sahibi Zeliha Bozdoğan bu işi severek yaptığını, evden uzaklaşmadan aile bütçesine katkı sağlayabileceğini, pazarlama sıkıntısı yaşamadığını ve talebin artmasından dolayı işletmesini büyütmeyi düşündüğünü söyledi. Osmaniye’de son zamanlarda vatandaşlar tarafından yetiştiriciliğine büyük ilgi duyulan mantarcılık konusunda Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü tarafından da bir kurs açılması planlandığı bildiriliyor.

Osmaniye’de 24-28 Ekim 2016 tarihleri arasında Halk Eğitim Merkezi ile ortak açılacak kursta vatandaşların ihtiyaç duyduğu bilgiler teorik ve uygulamalı olarak aktarılarak kursu başarı ile bitirenlere katılım belgesi verileceği belirtildi. Mantar yetiştiriciliğinin uzmanlık ve hassasiyet isteyen bir konu olduğundan gerekli bilgiye sahip olmadan yetiştiriciliğe başlanmaması gerektiği kaydedildi.
KAYNAK: MEDYA GAZETE

1 Ağustos 2016 Pazartesi

Bal Mantarı (Armillaria Mellea-Honey Fungus)

Latince adıyla Armillaria genus olarak bilinen ve ülkemizde sadece mantar yetiştiricilerinin bildiği ama yetiştiricilerin nasıl yetiştirilir hakkında bir bilgi sahibi olmadıkları bal mantarı sınıfına dahil birçok mantar türü bulunuyor. Bilim insanlarının son yıllarda ne kadar geniş alana yayılabildiğini keşfettikleri bal mantarı, artık dünyanın en büyük canlı organizması olarak  kabul ediliyor. 4 kilometre çapında bir alana yayılan bal mantarı, yoğunlukla ABD’nin Oregon bölgesinde Blue Mountains dağlarında bulunuyor. Bu mantarlar koloni oluşturarak etraflarındaki ağaçları ve odunsu bitkileri öldürüyor.

Yer üstünde görülen sarımsı kahverengimsi topaklar aslında çok daha büyük organizmaların meyvesi. Yer altında ise siyah ayakkabı bağı şeklinde uzantılar, üzerine yerleşip beslenecekleri yeni bitkiler bulmak için geniş bir alanda ağ oluşturuyorlar. 1998’de ABD Orman Hizmetleri’nden bir ekip, Oregon’un doğusunda Malheur Milli Parkı’ndaki ağaçların neden kuruduğunu araştırmaya koyuldu. Kuruyan ağaçlardan alınan örnekler hemen hemen hepsinin bal mantarı istilasına uğradığını gösterdi. Bu sınıfa ait mantarlar genetik olarak benzer olduğu için birleşip bir tek gövde oluşturabildikleri görüldü. Kuruyan 112 ağacın 61’inde bulunan mantarların aynı organizmadan yayıldığı ve bu mantarların 1900 ila 8650 yaşında olduğu tespit edildi.

Tirmit Mantarı (Lactarius Volemus)

Tirmik mantarı ağaç meşçerelerinde özellikle kayın ormanlarında ve sınırlarında, bazen çam meşçerelerinde gelişir. Gençken yumuşak, beyaz, olgunlukta sünger gibi, katı ve açık sarıdır, daha sonra yavaş yavaş kahverengi lekelilik kazanır. Şapka ile aynı renkte veya birazcık daha açık, şapka tarafındaki birkaç santimetrelik kısımda sarımsı, diğer kısımlarında kırmızımtırak kahverengi renktedir.

Şapka

5-15 cm kadar büyüklükte, kuru ve et gibidir, hiçbir zaman yapışkan olmaz. Gençken yarım küre şeklinde tümsek olup olgunlaşınca açılır ve derin olmayan huni şekline dönüşür, üst tarafı düzensiz, dalgalı gibi bir hal alır. Kenarı başlangıçta içeri kıvrıktır, daha sonra düzensiz olarak dalgalı olur. Gençken sarımtırak kahverengi olgunlaşınca kırmızımsı kahverengi olan mantarın iki formu vardır: Kırmızı kahverengi tipi, iğne yapraklı ağaç ve kayın ormanlarında yosunlar arasında gelişir, ateş sarısı tipi yalnızca kayın ve meşe ormanlarında bulunur.

Lameller

Gençken sarımsı beyaz turuncu, olgunlaşınca sarı açık kahverengidir, dokunulduğunda kahverengi olur. Bol miktarda beyaz sıvıya sahiptir. Oldukça sık olup sap üzerinde az olarak aşağı devam eder.

Sap

12 cm kadar uzunlukta ve oldukça kalın, sağlamdır. Mum gibi bir örtüsü vardır. Şapka ile aynı renkte veya birazcık daha açık, şapka tarafındaki birkaç santimetrelik kısımda sarımsı, diğer kısımlarında kırmızımtırak kahverengi renktedir.


Etli Kısım

Gençken yumuşak, beyaz, olgunlukta sünger gibi, katı ve açık sarıdır, daha sonra yavaş yavaş kahverengi lekelilik kazanır.

Spor İzi

Çok açık kırmızımtırak sarıdır.

Yetişme Yeri ve Zamanı

Temmuz ve Eylül arasında yapraklı ağaç meşçerelerinde bilhassa kayın ormanlarında ve sınırlarında, bazen çam meşçerelerinde gelişir.
Badem gibi latif tadı, balık gibi kokusu vardır. Kolay tanınabilen bir mantardır, bilhassa bol miktarda çıkarılan beyaz sıvısı ile iyi ayırt edilebilir, bu sıvı çok lezzetlidir, renk değiştirmez ve balık kokusundadır. Taze mantar kesildiği zaman bol miktarda beyaz sıvısı akar, halbuki kuru ve yaşlı numunelerde bu özellik yoktur, yani yaşlı mantar numuneleri beyaz sıvıdan yoksundur.
Salamura edilmiş balık gibi olan kokusu, mantar numuneleri öldükçe artar. Yenilebilen iyi bir mantardır, hatta çiğ olarak bile emniyetle yenebilir. Tuzlanıp baharatla muamele edildiği, sıcak yağda kızartıldığı zaman çok lezzetli olur. Kızartılırken lamelleri yukarı gelecek şekilde tavaya konulmalıdır. Çorbalar için de iyidir. Bununla beraber, tadı çok acı olan ve şapkasının ortasında konik bir çıkıntı bulunan Lactarius rufus ile karıştırılmamalıdır, bu mantar zehirli değildir fakat yenmesi lezzet bakımından tavsiye edilmez. Bir lezzet denemesi yapmak üzere latif olduğundan emin olmak için küçük bir parça çiğ olarak tadılabilir.

Çörek Mantarı (Boletus Edulis)

Bu yazımızda sizlere daha ülkemizde rastlamadığımız ve dolayısı ile mutfaklarımızda görmediğimiz çörek mantarını tanıtacağız. Çörek Mantarı (Boletus edulis), Boletaceae familyasındandır. Bolet latincede “üstün mantar”, edulis’te “yenebilen” anlamındadır. En beğenilen mantarlardan biridir. Ülkemizde henüz yetiştiriciliği yapılamayan bu mantar türü, özellikle Fransa mutfağında çok kullanılmaktadır.

Bolet Mantarının Yetişme Yeri ve Zamanı

Hazirandan Ağustosa ve Eylülden Kasıma kadar yapraklı ağaçlardan meşe, huş, bilhassa kayın, iğne yapraklılardan çam, bilhassa genç ladin meşçereleri altında ve çevresinde, oldukça asit karakterde topraklarda, ormandaki yol kenarlarında, orman sınırı boyunca, yaprak çürüntüsü üzerinde ekseriyetle çok sayıda bazen tek tek görülür. Hoş kokusu ve fındık gibi, mülayim, hoş ve lezzetli tadı ile yenilebilen en iyi mantarlardan biridir. Kurutularak veya yağ içinde saklanabilir.
Bolet Mantarı, akşam hava karardığında büyüme sürecine girer ve sabah güneş doğduğunda büyümesi durur. Bu mantar ortalama sekiz saatte büyür, bu gün kesim yapılan yerde yarın sabah tekrar yetişir. Boletlerin büyümesinde Ay’ın etkisi büyüktür. Ay’ın ilk ay döneminde başlarlar büyümeye, dolunayda en büyük hallerine gelirler.

26 Temmuz 2016 Salı

Yeni Bir Tür [Türkiye’nin Endemik Mantarları]: Kestane Mantarı

Kestane Mantarı, kestanenin dış kabuğunda yetişiyor. Türkiye’de ve dünyada  yeni keşfedilen bu mantar türüne, İzmir’in Ödemiş ilçesine bağlı Bozdağ beldesindeki kestane ormanında rastlandı. Dünyada ilk defa görülen bir mantar olduğu kaydedilen mantara kestane bitkisinin dış kabuğunda yetiştiği için keşfeden Türk bilim adamları heyeti tarafından ‘Marasmius Castaneophilus‘ ismi verilmiş.
Muğla Üniversitesi (MÜ) Mantar Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mustafa Işıloğlu, yeni mantarın bilimsel değerinin büyük olduğunu söyledi. Prof. Işıloğlu, MÜ Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Halil Solak ve Yrd. Doç. Dr. Hakan Allı ile birlikte keşfettikleri türün çalışmalarını tamamladıklarını ve uluslararası bir dergide yayımlandığını belirtti.
TÜBİTAK tarafından desteklenen araştırma projesi kapsamında Ödemiş’te yapılan arazi çalışmaları neticesinde mantarı, kestane meyvesinin dış kabuğu üzerinde keşfettiklerini anlatan Prof. Işıloğlu, “İngiltere’deki bazı bilimadamlarıyla beraber mantarın üzerinde yaptığımız bir yıllık laboratuvar çalışmaları neticesinde, bunun yeni bir tür olduğuna karar verdik. Kestane meyvesi üzerinde yetiştiği için ismini ‘Marasmius Castaneophilus’ koyduk. Çalışmalarımız, alanında oldukça önemli bir yere sahip olan uluslararası ‘Mycotaxo‘ dergisinde yayımlandı.” dedi.
Mustafa Işıloğlu, buldukları mantarın sonbaharda yetiştiğini, yenmeyen bir cins olduğunu ve ticari değeri bulunmadığını belirterek, bilimsel değerininse çok büyük olduğunu vurguladı.

Shiitake için Tohumluk Misel Üretimi

Misel üretiminde ilk önce anaç mantarların seçimine dikkat ediyoruz. İki hedef için seçilecek olan mantarlar taze, farklı tipik özelliklerini gösteren, hastalıksız, yarası olmayan, şapkasını açmamış olmalıdır. Bu şekilde seçilen mantarın sapı bir miktar kesildikten sonra steril kağıt, cam ya da alüminyum folyonun üzerine konularak 24°C’de etüvde inkübasyona bırakılır ve 2-3 gün sonra lamellerden dökülen sporların bulunduğu kağıt, olası virüs hastalıklarını önlemek amacıyla petri kabının içinde yine etüvde 70°C de bir saat tutularak aşılamaya hazır hale getirilir. Saf kültürün hazırlanmasında ikinci aşama besin ortamlarının hazırlanması ve sporların aşılanmasıdır. Shiitake sporlarının çimlenmesi ve misellerin gelişmesinde saf kültür besin ortamı olarak birçok ortam kullanılabilmesine karşın burada misellerin gelişmesi için son derece uygun bir besi yeri olan sadece PDA ortamının hazırlığından bahsedilmiştir
Buna göre; 300 gr soyulmuş ve dilimlenmiş patates 1.5 lt su içinde bir kapta kaynatılarak haşlanır ve süzülür. Ardından 20 gr dextroz ile 20 gr agar ilave edilip süzüntü 1 lt’ye tamamlanıp pH’sı 6.0-7.0’ye ayarlandıktan sonra tekrar ısıtılarak kaynama noktasında, petri kaplarına doldurularak otoklavda 121°Cde 25-30 dakika sterilize edilir. Sterilizasyon sonrası kaplar steril aşılama kabinine alınarak burada ortamlara soğuduktan sonra ok uçlu bir iğneyle spor aşılaması gerçekleştirilir. Aşılamada kullanılacak 2. bir yol ise doku kültürü yöntemidir. Bu amaçla steril kabine alınan mantar elle koparılarak ikiye ayrılır ve iç dokudan alınan 0.5 xl.O cm ebadındaki bir parça yine petri kaplarındaki ortamlara aşılanır. Aşılama sonrası kültürler 24 °C deki iklim dolabında inkübasyona tabi tutulur ve yaklaşık 2-3 gün sonra sporlarda çimlenme başlar, 7 ile 9 cm çapındaki petrilerde gelişme 20-25 günde tamamlanmaktadır ve süre sonunda besin ortamının üzeri pamuk gibi Shiitake nin miselleriyle kaplanır.

Tohumluk Miselin Hazırlanması Yukarıda açıklanan şekilde hazırlanan miseller doğrudan üretimde kullanılamaz. Bunun en önemli nedeni ağar maddesinin çok pahalı oluşunun yanında, agarlı ortamın yetiştirme ortamlarına ekimi sırasında enfeksiyon riskinin daha yüksek oluşudur. Shiitake mantarının tohumluk misellerinin hazırlanmasında sardırma materyali olarak daha çok dal parçaları, talaş ile buğday, çavdar, darı gibi hububatların danelerinden yararlanılmaktadır. Tanegoma adı verilen ve meşe, kavak gibi ağaçların dallarından 1-1.5 cm çapında, 1.5-2.0 cm uzunluğunda çubuk şeklinde kesilen dal parçalarıyla talaş ortamı kültür kütüklerinin, hububat danelerinden hazırlanan miselleri ise sentetik ortamların aşılanmasında kullanılmaktadır. Dal parçalarının sterilizasyondan 1 gün önce suda bırakılması nem düzeylerinin artması bakımından varalı olacaktır. Kültür kütüklerinde talaş miseli tercih etmenin nedeni, hububat danelerine sardırılmış miselle yapılan aşılama sonrası karınca ve böcek gibi zararlıların hububatı yemesi ve aşılamanın etkinliğinin ortadan kalkmasından ileri gelmektedir. ‘ Talaş miseli hazırlamada pratik olarak 4/5 meşe talaşı+ 1/5 buğday kepeği kullanılabilir. Kuru kuruya iyice karıştırılan maddenin pH durumuna göre gerekli kireç ilavesi yapıldıktan sonra nem oranı % 60-65’e çıkarılmalıdır. Karışım; talaşın suyunu 1-2 saat emmesini sağladıktan sonra kullanılmalıdır. Dane miselin hazırlanmasında ise, işletmenin ihtiyacına göre değişmekle beraber burada 10 kg’lık bir miktar esas alınmıştır. Buna göre bir kaynatma kazanında 15 lt su kaynadıktan sonra 10 kg buğday haşlanır. Buğdayın haşlanma miktarı az olmamalı, ancak aşırı kaynatılmayla da buğdaylar patlatılmamalıdır. En iyi kaynatma süresi buğdayın yemeklik patates haşlanmasında olduğu gibi kabuklarının soyulmayıp ancak iç kıvamının yenecek hale geldiği zaman kadardır. Bu şekilde haşlanan buğday bir elekte süzülür ve içerisine kireçle çamurlaşmayı önlemek için 1-2 kg alçı ilave edilir.

Yukarıda açıklanan şekilde hazırlanan her üç materyal de 1-1.5 lt’lik cam şişe veya kavanozlara ya da polipropilen torbalara 2/3 oranında doldurulup ağızları pamukla mühürlendikten sonra otoklavda 1.5-2 saat sterilize edilir. Sterilizasyon sonrası şişeler steril aşılama kabinine getirilir. Burada UV ışığı altında 1 gün bekletildikten sonra daha önce hazırlanmış saf kültürlerden alınan yaklaşık 1-1.5 cm’lik misel gelişmiş agar parçaları şişelerin ağzı hafifçe açılarak ortamlara aşılanır. Her bir şişeye iki kültür aşılama, misellerin kısa sürede sarması bakımından daha iyidir. Aşılanması tamamlanan şişeler 24°Cdeki iklim dolabı veya odasında inkübasyona tabi tutulur ve şişe büyüklüğü ile kullanılan ortamın miktarına bağlı olarak 20-30 gün içerisinde miseller tamamen gelişecektir. Bu şekilde hazırlanan ortamlar ” ana kültür ” (tane misel için) adını almakta, yetiştirme ortamlarının direkt aşılanmasında kullanılabilmesine rağmen içinde bulunan agar nedeniyle pahalıya satılmakta, aslında ana kültürler yeni tohumların üretilmesinde yer almaktadır. Bir ana kültür şişesinden 50-60 yeni şişe aşılanabilmekte, bu aşılanan şişeler de yine ana kültür gibi değerlendirilerek, aşılandığında 2500-3000 adet yeni tohumluk misel şişesi hazırlanabilmektedir. Ancak, sürekli alt kültür yapma misellerde dejenerasyon olması sebebiyle de tercih edilmemeli, 3-4 alt kültürden sonra yeni saf kültürlerle çalışılmalıdır. Shiitake tohumluk miselleri hemen kullanılmayacaksa +4°C’de buzdolabı koşullarında saklanmalıdır. Saklama süresi 3-4 aydır ve bu sürenin sonunda hububat danelerinde yumuşamaya paralel olarak misellerde yaşlanma görülecek ve tohumlar elden çıkacaktır. Sırasıyla talaş misel ile odun parçalarındaki misellerin saklanma süresi biraz daha uzundur. Saf kültürlerde +4°C’de muhafaza edilmelidir. Cam tüplerde hazırlanan ortamların petri kaplarında hazırlanan ortamlara oranla dayanımları daha uzun olup, petri kaplarının etrafı plastik filmle çevrilse bile içinde bulunan besi yerlerinin zamanla kuruması nedeniyle bu saf kültürlerden de zamanla alt kültür yapmak faydalı olacaktır.

Genç Çiftçi Sonuçları Açıklandı

Genç Çiftçi Projelerinin Desteklenmesi Programına 450 milyon lira bütçe ayrılarak üç yıl boyunca sürdürülecek projeye yoğun bir katılım olmuştu. Bugüne kadar başvuru yapan 378 bin genç çiftçi sonuçların açıklanmasını heyecanla bekliyordu. Ağırlıklı olarak hayvancılık alanında başvuru yapılmıştı. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının Genç Çiftçi Projelerinin Desteklenmesi Programı 13 Nisan'da başlayan başvuruların sonuçları açıklanma tarihi belli oldu. Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre; Genç Çiftçi Kazananların İlan Tarihi 27 Haziran - 1 Temmuz tarihleri arasında duyurulacak. Kazanan Genç Çiftçilerle sözleşme 11 Temmuz - 15 Temmuz tarihleri arasında imzalanacak. Kazanan genç çiftçilerin isimlerini gencciftci.tarim.gov.tr adresinde kontrol edebilecekler.

22 Haziran 2016 Çarşamba

İstiridye Mantarı Nereye Pazarlanır?

Mantar yetiştiren adaylarının en çok merak ettiği konulardan biri  nerelere pazarlanacağıdır? Gün geçtikçe daha çok ilgi gören “İstiridye Mantarı veya yetiştiriciliği yapılan diğer türler” çeşitli sektörlerde alıcı muhakkak bulumaktadır.
Bunlardan bazıları;
– Semt pazarları
– Marketler
– Restaurantlar
– Oteller
– Fast Food zincirleri
– Pizza üretimi
– Donmuş gıda sektörü
– Catering şirketleri
– Manavlar
– Sebze halleri

Yukarıda belirtilen tüm sektörlere ürün satış bedeli 6-15 tl/kg arasında değişkenlik göstermektedir. Bu sektör dallarından birinde veya birkaçında kendinize alıcı bulduğunuz zaman, belirtilen günlerde kendilerine düzenli olarak taze mantar temin etmeniz gerekmektedir. Ürün kalitesi bu aşamada çok önem taşır. Sağlıklı ve temiz mantar ürettiğiniz zaman bu sektör dallarından büyük bir kısmıyla çalışma imkanı yakalarsınız. Sonuçta işini iyi yapan insanların alıcı bulması zor değildir.
 

 

16 Haziran 2016 Perşembe

MANTARIN FAYDALARI

Mantar Nedir:
Bizim mantar olarak topladıklarımız mantarın meyveleridir. Mantar esas olarak yer altında yada kütük veya benzerlerinin içinde yaşayan ince iplikciklerden oluşur (miselyum). Miselyum çoğu kez bir yıldan uzun ömürlüdür. Ancak meyvelerinin çoğu birkaç gün/hafta ömürlü olurlar.

Yararları Nelerdir: 
Tüm dünya üzerinde binlerce çeşidi bulunan mantar besin değeri yüksek bir gıdadır. Özellikle protein ve demir bakımından oldukça zengin bir besin olan mantarda, A, B, P, D ve K vitaminleri ile kalsiyum, potasyum ve fosfor da bulunmaktadır. Bağışıklık sistemini güçlendirir. Bedensel ve zihinsel gelişimi destekler. Mantar bol protein içerir fakat yağ oranı çok düşüktür. Bu sebeple diyet menülerinde sıklıkla kullanılır.



DOĞA VE MANTAR

Doğanın, 7 bin yıllık tarihi ve zengin yemek çeşitleriyle keşfedilmeyi bekleyen bir vaha Mantar dünyası. Özellikle İstiridye mantarı çiftlik konseptli tesislerde doğayla iç içe zaman geçirip, yetiştiricilik yapıp, lezzetli mantarlar dünyasına giriş yapabilirsiniz.

Doğa çok cömert, hepimize ve daha nicelerine yetecek kadar mantar var bu dünyada. Büyük şehir yorgunlarından kurtulmak hemde para kazanmak "Cennet gibi bir rüya değil mi?" diye soruyorsunuz değil mi? sorunun yanıtı hep olumlu, bizim işimizde yüzler gerçek anlamda gülüyor. En mutlu gülümseme yetiştirdiğiniz istiridye mantarlarınızı peşin paraya satığınızda sizin yüzünüze yerleşen gülümseme... Sizi anlıyorum bende, sizin geçtiğimiz yollardan geçtim, yıllarca birçok iş yaptım, ama yetmedi hep bir yanım eksik kaldı ve hayatımı değiştirdim. Yanlış anlaşılmasın hâlâ çalışıyorum, hem de çok. Denizli'de bulunan 2100 metrekare alan üzerine kurulu bir tesisi kurdum ve yönetiyorum. Türkiye'de çok sayıda tesis var. Bu tesisler genellikle çiftlik konsepti ile çalışıyor, küçük tesisler. Okul olma konseptli tesisimizde mantar yetiştiriciliği konusunda ders almanız mümkün.



TUVALET KAĞIDI RULOSUNDA İSTİRİDYE MANTARI YETİŞTİRMEK

Okul projesi olarak evde kolaylıkla yapabilirsiniz;
- Tuvalet kağıdını, rulo halde, bir tabağa yerleştiriyorsunuz,
- Üzerine kaynamış su döküyorsunuz. Suyu iyice emmesini sağlıyorsunuz.
- Rulo soğuduğunda, içindeki karton kısmı çıkartıyorsunuz, mantar tohumlarını bu boşluğa dolduruyorsunuz. (Hazır olarak satılan İstiridye mantarı  mantar tohumu kullanılabilir.)
- Soğuyan ve kültürü konan ruloyu kurumayıp nemli kalsın diye, strech filme sarıyorsunuz.
- 25 santigrat derecede karanlık bir yere bırakıyorsunuz.
- İki hafta bekletiyorsunuz. Üzerindeki tutkalımsı görünümlü kısımların oluşup oluşmadığını kontrol ediyorsunuz. Eğer oluşmuşsa buzdolabına koyup, 8-15 santigrat derecede 48 saat tutarak mantarların çıkması için şok etkisi yaratıyorsunuz. Daha sonra, 8-15 ‘C de yaklaşık olarak 3 hafta içerisinde istiridye mantarı meyvesini gözlemleyebilirsiniz. Bu sırada kurumaması için klorsuz su ile tuvalet kağıdı rulosunun nemli kalmasını sağlıyorsunuz.

Dikkat edilmesi gereken noktalar; İstiridye mantarı meyvesini verdikten sonra, yaprak kısmının uç kısımları tam olarak dışa doğru kıvrılmadan toplanmalıdır.  Dış tarafa döndüğünde mantar sporları havaya doğru yayılacağından kişilerde alerjik reaksiyonlara neden olabilir.  Bu durumlarda yüz maskesi kullanılması gerekebilir.