Mantarhane kurulumu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Mantarhane kurulumu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

14 Aralık 2016 Çarşamba

Mikro Krediyle Evinde Mantar Yetiştiriyor.

Artık ülkemizde sektör haline gelen mantar üretimine bir girişimci daha katıldı.  Hatay'da girişimci bir kadın, çocukluğunun lezzeti olarak tabir ettiği mantarı yetiştirebilmek amacıyla yaptığı araştırmalar sonucu evinin bir odasında istiridye mantarı üretmeye başladı. B vitaminin yanı sıra demir, bakır ve fosfor bakımından zengin olan istiridye mantarı, Hatay'da ilk defa kadın girişimci Habibe Koçak tarafından üretilmeye başlandı. Evinin bir bölümünü aldığı 800 liralık mikro krediyle adeta mantar tarlasına çeviren Koçak'ın, en büyük hayali ise büyük bir emekle “çocuğu” gibi baktığı mantarları yurt dışına satabilmek. Üç çocuk annesi Habibe Koçak (47), AA muhabirine yaptığı açıklamada, çocukluğundan bu yana mantarın lezzetini çok sevdiğini ve bu ürüne özel bir ilgisinin olduğunu söyledi.
Daha önce de kültür mantarı yetiştirmek istediğini fakat ilk denemesinde başarısız olduğunu belirten Koçak, internetten yaptığı araştırmalar sonucunda istiridye mantarı yetiştirmeye karar verdiğini belirtti.Maddi sıkıntıları nedeniyle bir türlü istiridye mantarını yetiştirmek için girişimde bulunamadığını ifade eden Koçak, şöyle devam etti:
“Mantarla ilk tanıştığımda 8 yaşındaydım. Annem toplardı bize yedirirdi. Bizim evin et yemeği mantardı. Şimdi ben de evde çocuklarıma mantar yemeğini sürekli yaparım. İnternetten faydalarını araştırırken bir gün mantar üretmeye karar verdim. Yerim müsaitti fakat maddi yönden destek bulmak zorundaydım. Mantarla ilgili internette araştırma yaptığım sırada mikro kredi uygulamasını öğrendim ve hemen başvuruda bulundum. Çünkü bu işle ilgili bütün planlarımı uzun zamandan bu yana yapıyordum. İlk etapta 800 liralık kredi desteği aldım ve çocukluğumun lezzeti olan mantarı yetiştirmek için hemen girişimlere başladım.”
İstiridye mantarının Hatay'da bulunmadığını bu nedenle Kastamonu'dan tohum getirttiğini vurgulayan Koçak, evinin bir bölümünde çalışma başladığını ve ilk denemesinde de başarılı olduğunu kaydetti. Mantarı yetiştirebilmek için birçok aşamanın bulunduğunu ifade eden Koçak, öncelikle satın aldığı saman, talaş ve kepeği bahçesinde büyük kazanlarda kaynattığını ve istiridye mantarının kompostosunu hazırladığını, ardından da bu kompostoya tohumları yapıştırdığını söyledi.
Hayalinde büyük bir mantar üretim tesisi kurmak olduğunu ifade eden Koçak, “Aldığım ilk ürünü öncelikle evde pişirdim ve çocuklarımla birlikte yedik. Çok lezzetliydi. Bu lezzetin herkesin sofrasında yer almasını isterim. Bunun için en büyük hayalim büyük bir tesis kurup, hemen her yere mantarı göndermek. Ayrıca çocukluğumun lezzetiyle yurt dışına açılmak” diye konuştu. Koçak, evinin bir bölümünde yetiştirdiği mantarları satmak için şu an marketlere başvurduğunu ve kabul edildiğini, birçok ilden de şimdiden sipariş almaya başladığını kaydetti.

Dünyada Marka Haline Gelen Porçini Mantarı

Sofralarımıza daha yeni yeni giren ve ülkemizde henüz yetiştiriciliği yapılamayan Porçini mantarı, halk arasında ayı mantarı, çörek mantarı veya bolet mantarı isimleriyle de bilinmektedir. Ülkemizde yaygın olarak yetişen porçini mantarının etli şapka kısmı, sap kısmından daha koyu renklidir. Islakken parlar ve hafif yapışkandır. Rengi değişken, kestane veya soluk kahverengidir.
Günümüzde mantar yetiştiriciliğinde zirvede olan istiridye mantarını büyük olasılıkla tüketimde geçmesi beklenen porçini mantarı şileliler arasında ‘kıtırdak’ ismi ile biliniyor. Şile’nin yöresel mutfağında büyük öneme sahip olan mantarın tencere yemekleri, tavası, ızgarası, böreği, pidesi yapılıyor. Pek çok farklı mantar türüne ev sahipliği yapan Şile’nin yerli halkı her yıl mantar zamanı aileleriyle birlikte mantar toplamaya çıkıyor. Şile’de toplanan mantarlar talep doğrultusunda tüm Türkiye’ye dağılırken, Şile halkının da yan gelir kaynağı oluyor. Eylül, Ekim ve Kasım aylarında özellikle meşe ağacının altında kendiliğinden yetişen porçini, orman sınırı boyunca gazeller üzerinde genellikle çok sayıda görülüyor. Hoş kokusu ve lezzetli tadı ile yenilebilen en iyi mantarlardan biri olan porçini, kurutularak, konserve veya turşu halinde saklanabiliyor. Porçini, Avrupa restoranlarında porsiyonu 15-20 eurodan satılıyor.
Şile’nin bir diğer ünlü ve lezzetli mantarı ise yörede "gelincik" diye bilinen ‘Sezar’ mantarı. Bölgede kendiliğinden yetişen lezzetli mantarın Sezar adıyla tanınmasının nedeni ise Roma İmparatoru Sezar’ın bu mantarı sadece kendi için toplatıp, halka yasaklatması.

26 Kasım 2016 Cumartesi

DOĞAL VE UCUZ BİR MANTAR ÜRETİMİ

Yemeklik ve farklı lezzetler için kullanılan egzotik mantarlar; sağlık için ise kanser tedavisine destek olarak kullanılan tıbbi mantar çeşitleri çok iyi paralara satılıyor. Masraf ise neredeyse sıfır çünkü ısıtma, soğutma ve nemlendirme masrafı yok. Amerika'da ve Avrupa'da yeni, çok revaşta olan doğal mantar yetiştiriciliği şeklidir. Tamamen doğal ortamda ağaçlara aşılanarak yetiştirilen çeşitli mantar türleri vardır.   Sadece bir aşılama tohumu (klin ve misel) gerekiyor. Üstelik tek seferelik aşılama veya ekimi yapıldıktan sonra senelerce mantarları toplayıp hem kendiniz kulanırsınız hem de ticaretini yapar bol para kazanırsınız. Aşılama,ekim bilgisi veya Klin ve Misel (Mantar tohumu) sipariş vemek için detaylı bilgiyi alttaki adresten edinebilirsiniz.

28 Eylül 2016 Çarşamba

MANTAR MİSELİ NASIL ÇOĞALTILIR?

Eğer bir mantar üreticisi iseniz ilk miseli dışarıdan almak zorundasınız. Size aldığınız miseli nasıl çoğaltacağınızı anlatmak istiyorum.
GEREKLİ MALZEMELER

İki kiloluk şeffaf poşet
1 kg buğday
100 gr misel
Buğdayımızı bütün çöplerini ayıklayarak haşlıyoruz, haşlanan buğdayımızı soğutuyoruz ve elimizden geldiğince suyundan arındırıyoruz. Haşlanan buğdayımızı 5 e bölüp 1 paçasını poşetimizin alt kısmına yayıp üstüne kenarlara gelecek şekilde 25 gr misel koyup üstüne tekrar buğdayın ayırdığımız ikinci kısmını poşete serin üstüne yine kenarlara gelecek şekilde 25 gr miseli dizin bu işlemi en üstte buğday kalacak gibi bitirin.
Dizilim aşağıdaki gibi olmalıdır
200 gr buğday
25 gr misel
200 gr buğday
25 gr misel
200 gr buğday
25 gr misel
200 gr buğday
25 gr misel
200 gr buğday
Poşetin ağzını iyice bağlayın ve altından ve yanlarından temiz bir toplu iğne ile altından 5 delik , 4 yanıdan da 4 er delik olacak gibi delin bir yoğurt kabının içine iki üç kat kağıt havlu serip bu poşeti bunun içine koyun 20 -25 derece oda sıcaklığında 10- 15 gün durunca poşetin içindeki buğdayların beyazladığını göreceksiniz artık bu poşetteki buğdaylarda misel olmuştur. Bunlarla daha önceki yazımızdaki gibi istiridye mantarı yetiştirebilirsiniz .

1 Ağustos 2016 Pazartesi

Bal Mantarı (Armillaria Mellea-Honey Fungus)

Latince adıyla Armillaria genus olarak bilinen ve ülkemizde sadece mantar yetiştiricilerinin bildiği ama yetiştiricilerin nasıl yetiştirilir hakkında bir bilgi sahibi olmadıkları bal mantarı sınıfına dahil birçok mantar türü bulunuyor. Bilim insanlarının son yıllarda ne kadar geniş alana yayılabildiğini keşfettikleri bal mantarı, artık dünyanın en büyük canlı organizması olarak  kabul ediliyor. 4 kilometre çapında bir alana yayılan bal mantarı, yoğunlukla ABD’nin Oregon bölgesinde Blue Mountains dağlarında bulunuyor. Bu mantarlar koloni oluşturarak etraflarındaki ağaçları ve odunsu bitkileri öldürüyor.

Yer üstünde görülen sarımsı kahverengimsi topaklar aslında çok daha büyük organizmaların meyvesi. Yer altında ise siyah ayakkabı bağı şeklinde uzantılar, üzerine yerleşip beslenecekleri yeni bitkiler bulmak için geniş bir alanda ağ oluşturuyorlar. 1998’de ABD Orman Hizmetleri’nden bir ekip, Oregon’un doğusunda Malheur Milli Parkı’ndaki ağaçların neden kuruduğunu araştırmaya koyuldu. Kuruyan ağaçlardan alınan örnekler hemen hemen hepsinin bal mantarı istilasına uğradığını gösterdi. Bu sınıfa ait mantarlar genetik olarak benzer olduğu için birleşip bir tek gövde oluşturabildikleri görüldü. Kuruyan 112 ağacın 61’inde bulunan mantarların aynı organizmadan yayıldığı ve bu mantarların 1900 ila 8650 yaşında olduğu tespit edildi.

Tirmit Mantarı (Lactarius Volemus)

Tirmik mantarı ağaç meşçerelerinde özellikle kayın ormanlarında ve sınırlarında, bazen çam meşçerelerinde gelişir. Gençken yumuşak, beyaz, olgunlukta sünger gibi, katı ve açık sarıdır, daha sonra yavaş yavaş kahverengi lekelilik kazanır. Şapka ile aynı renkte veya birazcık daha açık, şapka tarafındaki birkaç santimetrelik kısımda sarımsı, diğer kısımlarında kırmızımtırak kahverengi renktedir.

Şapka

5-15 cm kadar büyüklükte, kuru ve et gibidir, hiçbir zaman yapışkan olmaz. Gençken yarım küre şeklinde tümsek olup olgunlaşınca açılır ve derin olmayan huni şekline dönüşür, üst tarafı düzensiz, dalgalı gibi bir hal alır. Kenarı başlangıçta içeri kıvrıktır, daha sonra düzensiz olarak dalgalı olur. Gençken sarımtırak kahverengi olgunlaşınca kırmızımsı kahverengi olan mantarın iki formu vardır: Kırmızı kahverengi tipi, iğne yapraklı ağaç ve kayın ormanlarında yosunlar arasında gelişir, ateş sarısı tipi yalnızca kayın ve meşe ormanlarında bulunur.

Lameller

Gençken sarımsı beyaz turuncu, olgunlaşınca sarı açık kahverengidir, dokunulduğunda kahverengi olur. Bol miktarda beyaz sıvıya sahiptir. Oldukça sık olup sap üzerinde az olarak aşağı devam eder.

Sap

12 cm kadar uzunlukta ve oldukça kalın, sağlamdır. Mum gibi bir örtüsü vardır. Şapka ile aynı renkte veya birazcık daha açık, şapka tarafındaki birkaç santimetrelik kısımda sarımsı, diğer kısımlarında kırmızımtırak kahverengi renktedir.


Etli Kısım

Gençken yumuşak, beyaz, olgunlukta sünger gibi, katı ve açık sarıdır, daha sonra yavaş yavaş kahverengi lekelilik kazanır.

Spor İzi

Çok açık kırmızımtırak sarıdır.

Yetişme Yeri ve Zamanı

Temmuz ve Eylül arasında yapraklı ağaç meşçerelerinde bilhassa kayın ormanlarında ve sınırlarında, bazen çam meşçerelerinde gelişir.
Badem gibi latif tadı, balık gibi kokusu vardır. Kolay tanınabilen bir mantardır, bilhassa bol miktarda çıkarılan beyaz sıvısı ile iyi ayırt edilebilir, bu sıvı çok lezzetlidir, renk değiştirmez ve balık kokusundadır. Taze mantar kesildiği zaman bol miktarda beyaz sıvısı akar, halbuki kuru ve yaşlı numunelerde bu özellik yoktur, yani yaşlı mantar numuneleri beyaz sıvıdan yoksundur.
Salamura edilmiş balık gibi olan kokusu, mantar numuneleri öldükçe artar. Yenilebilen iyi bir mantardır, hatta çiğ olarak bile emniyetle yenebilir. Tuzlanıp baharatla muamele edildiği, sıcak yağda kızartıldığı zaman çok lezzetli olur. Kızartılırken lamelleri yukarı gelecek şekilde tavaya konulmalıdır. Çorbalar için de iyidir. Bununla beraber, tadı çok acı olan ve şapkasının ortasında konik bir çıkıntı bulunan Lactarius rufus ile karıştırılmamalıdır, bu mantar zehirli değildir fakat yenmesi lezzet bakımından tavsiye edilmez. Bir lezzet denemesi yapmak üzere latif olduğundan emin olmak için küçük bir parça çiğ olarak tadılabilir.

Çörek Mantarı (Boletus Edulis)

Bu yazımızda sizlere daha ülkemizde rastlamadığımız ve dolayısı ile mutfaklarımızda görmediğimiz çörek mantarını tanıtacağız. Çörek Mantarı (Boletus edulis), Boletaceae familyasındandır. Bolet latincede “üstün mantar”, edulis’te “yenebilen” anlamındadır. En beğenilen mantarlardan biridir. Ülkemizde henüz yetiştiriciliği yapılamayan bu mantar türü, özellikle Fransa mutfağında çok kullanılmaktadır.

Bolet Mantarının Yetişme Yeri ve Zamanı

Hazirandan Ağustosa ve Eylülden Kasıma kadar yapraklı ağaçlardan meşe, huş, bilhassa kayın, iğne yapraklılardan çam, bilhassa genç ladin meşçereleri altında ve çevresinde, oldukça asit karakterde topraklarda, ormandaki yol kenarlarında, orman sınırı boyunca, yaprak çürüntüsü üzerinde ekseriyetle çok sayıda bazen tek tek görülür. Hoş kokusu ve fındık gibi, mülayim, hoş ve lezzetli tadı ile yenilebilen en iyi mantarlardan biridir. Kurutularak veya yağ içinde saklanabilir.
Bolet Mantarı, akşam hava karardığında büyüme sürecine girer ve sabah güneş doğduğunda büyümesi durur. Bu mantar ortalama sekiz saatte büyür, bu gün kesim yapılan yerde yarın sabah tekrar yetişir. Boletlerin büyümesinde Ay’ın etkisi büyüktür. Ay’ın ilk ay döneminde başlarlar büyümeye, dolunayda en büyük hallerine gelirler.

3 Şubat 2016 Çarşamba

Mantarhane Kurulumu



















1. Öncelikle biz kendi tohumumuzu üretebiliyoruz. Türkiye’de başka hiç bir firma kendi miselini üretmiyor.
2. Kompostumuz Pamuk kompostudur, pamuk kompostu yüksek verimli ve kalitelidir. Hastalıklara karşı dirençlidir. Çıkan İstiridye mantarı daha lezzetlidir.
3. Her 100 metre kare yalıtımlı istiridye mantar üretim çadırına 20 ton pamuk kompostu koyabiliyorsunuz.
4. Bizim Çadırlarımızın ön ve arka duvarında da yalıtım malzemesi kullanılıyor. Bizler kesinlikle yalıtım malzemesi olarak ambalaj malzemesi kullanmıyoruz. Yalıtım malzemesi olarak 5 cm Taş Yünü veya 5 cm Cam yünü kullanıyoruz.
5. Kurduğumuz istiridye mantar üretim çadırlarımızın içine ranza sistemi kuruyoruz. Diğer firmalar gibi askı sistemi gibi profesyonel olmayan uygulamalar kullanmıyoruz. İlk kurulum daha maliyetli olmasına rağmen tercihimiz bu yönde. Askı sitemini tercih etmiyoruz sebebi ise ranza sisteminde içeriye 20 ton Kompost konulabilirken; askı sisteminde sadece 12 ton yerleştirilebiliyor.
BİZİ DİNLEMEDEN ASLA KURULUM YAPMAYIN YAPTIRMAYIN.

17 Kasım 2015 Salı

YAPRAK MANTARI

Mantar yetiştirmek zor görünürse de, ülkemizde çok sevilen, yenen, beğenilen bir besin maddesi olması dolayısıyla halkımızın beslenmesini ilgilendiren bir husus olarak dikkati çekmektedir. Kır mantarı  ( Yabani mantar ) Türklerin çok sevdiği bir gıdadır. Türkiye'nin çok sıcak olan bazı güney kısımları hariç hemen, her yerinde kır mantarı yetişir. İlk ilk ve sonbaharda halkımız bunları toplar. Bazıları kırda toplanan mantarı bir ateş üzerinde biraz tuz ekerek pişirir. Ve zevkle yerler. Bazıları ise sepet içerisinde büyük şehirlere getirir ve satarlar. Bazı köylüler ise mantarı kurutur, kışın ya çorba yapar veya bir yakınlarına hediye olarak verir. Ankara'da ilkbaharda bir günde 500 kg kadar kır mantarının satıldığı tahmin edilmektedir. Söylendiğine göre Bafra'da ilkbaharın  bir gününde mantar bayramı yapılır ve o gün yalnızca mantar Böreği yenir. Mantar biz Türkler tarafından o kadar çok sevilir ki, hemen hemen her yıl gazetelerde birkaç kişinin zehirli mantar yeme nedeniyle öldüğü belirtildiği halde yabani mantarlara gene de itibar edilir.

MANTAR TÜRLERİ

1. Agaricus Bisporus

2. Trüf

3. Boletus

4. Agaric Auguste

5. Lepiota Provera

6. Cantharellus

7. Cantharellus Tubeeformis

8. Lycoperdon

9. Morchella

Anadolu'da lamelleri yani şapkaları açılmış mantarların yıkandığı su gübreli bir yere dökülür. Böylelikle ertesi yıl oradan daha fazla mantar toplanır. Bu ilkel bir Ekim tarzıdır ve işe de yarar. Dağlarda ve ormanlarda mantarların çok çıktığı yerlere " Ocak " denir. Türkiye yabani mantarların yetişmesi için çok uygun koşullara sahip bir coğrafyadır. Çünkü mantar; yetişmesi için ılımlı bir iklimi sever. Örneğin, Bolu yaylasında baharda başlayan mantar mevsimi 3 ay kadar devam eder.


Yabani mantarın zehirlisi ve zehirsizini ayırt etmek her zaman mümkün olmaz ve pek kolay değildir. Zehirli olduğu halde görünüş itibariyle tamamen zehirsiz ve lezzetli mantardan ayırt edilemeyen birçok mantar vardır. Gümüş bir eşyayı mantarın karartması veya karartmaması ile zehirliliği ayırt etmek emin bir yol değildir. En emin yol kültürle, yani ekerek mantar yetiştirmektir. Kırlarda yetişen mantarın binlerce cinsi vardır. Kır mantarları, lezzet, hastalıklara mukavemet, koku, fazla mahsul verme, v.s. gibi nitelikleri haizdir. Bunlar yetişip şapkalarını açtıkları zaman bırakmış oldukları milyonlarca spor gelişigüzel dağılarak gübreli ve gölgeli yerlere gelerek orada yetişirler. Lezzetli, kokusu güzel, sağlam bir mantarı kolayca bulmak her zaman mümkün olmamaktadır, işte bu nedenlerle 300 yıl önce Fransızlar mantar kültürünün nasıl yapılacağını keşfetmişlerdir. 17. yüzyılın sonlarına doğru adı belirtilmemiş birisi at gübresini işlemiş ve bunu yabani mantarın mycelium'u ile karıştırarak mantar yetiştirmeye muvaffak olmuştur. Mantarın bu tarzda nasıl yetiştirileceğini ilk defa bir Fransız, Tourmefort tarif etmiş ve Paris'de 1707'de yayınlamıştır. Bu usul bugün dahi pek fazla değişmemiştir. Fransızlar 1800'de Paris'de mantar yetiştirmeye başlamışlar, 80 yıl önce de mantar yetiştirme Amerika, Almanya, Avustralya, Danimarka gibi memleketlere sıçramıştır. Mantar yetiştiriciliği özellikle II. Dünya Savaşından sonra pek fazla bir gelişme göstermiştir. Öyle ki özel mantar evlerinde, metruk fabrikalarda ve tünellerde, yer altı şarap mahsenlerinde, v.s... gibi yerlerde mantar yetiştirmeyen batı ülkesi yok gibidir. Üretim bakımından en başta A.B.D., İngiltere, Fransa, Hollanda gibi ülkeler gelmektedir.



İklim bakımından yılda ancak 4 ay mantar yetiştirmek mümkün olduğu halde, bugün Dünya'ya damping yapabilecek kadar mantar yetiştirilmektedir. Bulgaristan ve Yugoslavya'da da devlet teşebbüsü ile bir kaç yıldır mantar yetiştirilmeye başlanmıştır. A.B.D.'de, içerisinde 30 km asfalt yol bulunan dev mantar çiftlikleri mevcuttur. Fransa'da Somycell yeni adıyla Sylvan adlı müessesede ayda 900 ton mycelium yetiştirilmektedir. İsviçre'de Zürich'in yanındaki Gossau'da Profesör J.W. Sinden ve Bayan E. Hauser, «Champignon Laboratorium»da da mycelium üretmekte ve böylece bu merkezde günde 1 ton mantar yetiştirilmektedir. J.W. Sinden'in 45 yıl önce A.B.D.'de hazırladığı sporlardan bugün dahi mantar üretilebilmektedir. Her memlekette mantarı ilgilendiren mecmualar, kitaplar yayınlanmakta, her iki yılda bir de uluslararası kongreler düzenlenmektedir.

Mantar yetiştirme sanayinin iki büyük dalı vardır. Biri kültürü, diğeri mycelium'u hazırlamaktır. Mantar kültürünün teknolojisine burada etraflıca değinilmeye imkân olmadığı gibi İngilizce «Spawn» adı verilen mycelium hazırlamanın tekniğini de eleştirmeye imkân yoktur. Kültür hususunda çeşitli dillerde yazılmış kitaplar olduğu halde «Spawn» hazırlamaya ait maalesef bir kitap yoktur. Bu hususta firmalar rekabet yüzünden hemen hemen gizli usuller uygulamaktadırlar. Yetiştirme usulünde at gübresi diğer bir kısım maddelerle karıştırılarak yığınlar yapılır; harareti yükselen yığınlar 3-4 günde bir çevrilmek suretiyle 14 ilâ 16 gün tutulur ve bu suretle myceliumun gelişmesi için uygun hale sokulur (kompostlama). Kompostlanmış gübre sonradan 50 ilâ 60 derece arasında bir sıcaklıkta 4-5 gün ısıtılarak (Pastörizasyon «peak-heating») içinde Spawn için zararlı olan canlılar öldürülür. Bu suretle ekime hazırlanan komposta Spawn ekilir (Spawning) yani mantar miseli ; 15-20 gün içerisinde üreyen myceliumlu torbalar üzerine 2-3 cm kalınlıkta özel bir toprak (torf) örtülür (casing). 15-20 gün sonra gelişen mantarlar toplanmaya başlanır; 2-3 ay kadar mahsul devam eder. Mantarlar, güneş ışığına ihtiyaçları olmadığı için kapalı yerde yetiştirilirler. Esasen güneş ışınının sıcaklığı ve Uv ışınları bunları kurutacağı için zararlıdır. Klimalı yerlerde yılın her ayında mahsul almak mümkündür. İstanbul'da da yılın her ayı mahsul almak mümkündür. İyi bir ekici yılda 4-5 defa Odalarını kompost ile doldurarakimini yaparsa yılın her ayı mahsül alabilir. Buna erişmek için iyi bir iklimlendirme ve güzel bir tekniğe sahip olmak gerekir. Bu kadar bol ve sık mahsul veren başka bir sebze türü yoktur.

Mantar’da hemen hemen her türlü vitamini bulmak mümkündür. %4 kadar proteini vardır. Bu kadar fazla protein ihtiva eden başka bir sebze mevcut değildir. Bu nedenle lezzet bakımından proteinli gıdayı andırır, adeta et lezzetindedir. Gene bu nedenledir ki, sıcak yerde çabucak bozulur. Bununla beraber buzdolabında 14 gün +2 - +4 C derecede tazeliğini muhafaza eder. Karbonhidrat bakımından pek zayıftır. Zayıflamak isteyen şahıslar için mantarın bu yönü arzu edilen niteliktedir. Mantar bu kadar özelliği olan bir canlı olduğu halde memleketimizde maalesef son yıllara kadar kültürüne hiç kimse eğilmemiştir. A.B.D.'de üniversitelerde ayrıca mantarla ilgili kürsü ve müesseseler, Hollanda'da okullar ve araştırma merkezleri bulunduğu halde, ülkemizde Ziraat Fakültesi derslerinde mantarın yetiştirilmesi ile ilgili bir ders olmadığı gibi konuyla ilgili bir makale dahi yayınlanmış değildir.